Kaliteli Chat

Romantik Dönem Şarkıları Dr. Adnan Çoban

Romantik Dönem Şarkıları Dr. Adnan Çoban

Üretici İstanbul
Türü Klasik Türk Müziği
Dili Türkçe

Albümdeki Eserler

Hicaz Peşrev
Beste: Veli Dede
Hicaz Şarkı “Severim cân ü gönülden seni tersâ çiçeğim”
Beste: Sevki Bey
Hicaz Şarkı “Severim her güzeli senden eserdir diyerek”
Beste: Lem’i Atlı
Hicaz Şarkı “Bilmiyorum bana n’oldu”
Beste: Şevki Bey
Hicaz Şarkı “Âşık oldum yavrucağım yüzüne”
Beste: Enderûnî Ali Bey
Hicaz Şarkı “Niçin bülbül figan eyler bahar eyyâmıdır şimdi”
Beste: Rif’at Bey
Hicaz Şarkı “Gülşen-i hüsnüne kimler varıyor”
Beste: Rif’at Bey
Muhayyerkürdî Şarkı “Var mı hâcet söyleyim ey gül-tenim”
Beste: Nigoğos Ağa
Muhayyer Şarkı “Niçin mahzun bakarsın sen bana öyle”
Beste: Hacı Ârif Bey
Taksim
Tanbur: Gökhan Filizman
Muhayyer Şarkı “İltimâs etmeye yâre varınız”
Beste: Hacı Ârif Bey
Nihâvend Şarkı “Meyler süzülsün meydâne gelsin”
Beste: Hacı Ârif Bey
Nihâvend Şarkı “Vücûd ikliminin sultanısın sen”
Beste: Hacı Ârif Bey
Nihâvend Şarkı “Süzüp süzüp de ey melek o çeşm-i nim-hâbını”
Beste: Rahmi Bey
Nihâvend Şarkı “Çözülme zülfüne ey dil-rübâ bağrın dağlayanlardan”
Beste: Hacı Ârif Bey
Taksim
Kanun: Caner Can
Kürdilihicazkâr Şarkı “Gurûb etti güneş dünyâ karardı”
Beste: Hacı Ârif Bey
Kürdilihicazkâr Şarkı “İftirâkındır sebep bu nâle vü feryâdıma”
Beste: Hacı Ârif Bey
Kürdilihicazkâr Şarkı “Bir kendi gibi zâlimi sevmiş yanıyormuş”
Beste: Lem’i Atlı
Kürdilihicazkâr Şarkı “Ey mutrıb-ı zevk âşinâ”
Beste: Rahmi Bey
Mâhûr Şarkı “Saba tarf-ı vefadan peyâm yok mu”
Beste: Enderûnî Hüsnü Efendi
Mâhûr Şarkı “Zâhirî hâle bakıp etme dâhil bir ferdi”
Beste: Hacı Ârif Bey
Mâhûr Şarkı“Şu güzele bir bakın bakışı nûr saçıyor”
Beste: Şemsettin Ziya Bey

Albüm ile ilgili öteki bilgiler

“ROMANTİK DÖnem ŞARKILARI”
ROMANTİK DÖnem BESTEKÂRLARI

Medeniyetlerin tarih içinde siyâsal, toplumsal, ekonomik, kültürel, sanatla alakalı ve müzikal değişimler yaşamaları kaçınılmazdır. Her medeniyette olduğu gibi Osmanlı uygarlığında de bu tür değişimler yaşanmış ve bunun mûsikîye tesiriyle aralarında kesin çizgiler olmayan dönemler husule gelmiştir. Buna nazaran başlangıcından Abdülkadir Merâgî’ye kadar (…?-XIV.Yy) “Hazırlık dönemi”, Merâgî’den Itrî’ye kadar.(XIV.Yy-XVII.Yy) “Ön-Klasik dönem”, Itrî’den Hammâmîzâde İsmail Dede Efendi’ye kadar (XVII.Yy-XIX.Yy ortası) “Klasik dönem”, Dede Efendi’den Hacı Arif Bey’e kadar (XIX. Yy ortası—XIX. Yy sonları) “Neo-Klasik dönem”, Hacı Ârif Bey’den Hüseyin Sadettin Arel’e kadar (XIX. Yy sonlarından XX. Yy ortalarına doğru) “duygusal dehemmiyet” olarak adlandırılmıştır. Duygusal Dönem esasında III.Selim zamanında başlayan bir değişiklik sürecinin uzantısıdır. Dünyadaki ve Avrupa’daki değişimlere ayak uydurma amacıyla bir ekip yenilik hareketleri planlayan III. Selim bunu mûsikî alanında da yapmak istemiştir. Saray ile halk arasında ortak bir kültür ve sanat anlayışı ortaya koyabilmek amacıyla devrin ünlü bestekâr, şair ve ediplerini etrafında toplamıştır. Sonuçta klasik kurallardan taviz vermeyen ancak yenilikçi, daha dünyevî, sâde ve halka yakın bir müzik anlayışını başlatmıştır ki buna “III. Selim Ekolü” diyoruz. Batı rüzgârlarının da kuvvetle estiği bu zamanda Dede Efendi benzer biçimde dâhî bestekârlar hem klasik bununla birlikte şarkı, türkü, köçekçe formunda orijinal eserler verdiler. İlerleyen süreçte halkın dil, edebiyat, şiir ve mûsikî anlayışının tamamen değişmesi ve klasik mûsikimize olan eğilimin gittikçe azalması bestekârları büyük formlardan uzaklaşıp şarkı formuna yönelmeye sevk etmiştir. Bu geçişin yaşandığı döneme de “duygusal Dönem” adı verilmiştir. Bu dönemde öne çıkan en önemli isim kuşkusuz Hacı Arif Bey’dir. Hacı Arif Bey eski musikimizi tüm incelikleriyle kavramış olmasına karşın daha çok şarkı formunda eserler vermeyi tercih etmiş, şarkı formunu çok ileri seviyelere taşımıştır. Terennümlü, ağdalı ve mistik nitelikli eserlerin yerine, kendisinin “Nevzemin” adını verdiği zengin ve kıvrak nağme motiflerinden oluşan şarkılar bestelemiştir. Bu meyanda terkip ettiği kürdilihicazkar makamı daha sonraki dönemlerde de bestekarlarca çok sevilen ve yaratı verilen bir makam olmuştur. Hacı Ârif Bey’in açtığı yoldan başta Şevki Bey ve Rahmi Bey olmak üzere Rif’at Bey, nadirûnî Hâfız Hüsnü Efendi, Şemseddin Ziya Bey, Giriftzen Asım Bey, Selanikli Ahmed Efendi, enderûnî Ali Efendi, Leyla Saz, Lem’i Atlı gibi bestekarlar da yürümüşler ve bu sayede ölümsüz eserler bestelemişlerdir. Bu albümde başta Hacı Ârif Bey olmak üzere bu dönemde yaşamış olan büyük bestekârların eserleri icrâ edilmiştir. Seçilen eserler bu bestekârların en çok sevilen şarkılarından olma özelliklerinin yanısıra devrin anlayışını çok güzel bir halde ortaya koyma niteliklerine de sahiptirler.

 

ee si öyle işte hehe
ee haberler senden
anlat işte $nick hep bizden bekleme
ee si meeee si yok öyle ee diyen erkeklerden hoşlanmam ben
yaa işte öLe ne demişler at binenin kılıç sivrisinek vs ..
ee si öyle işte 🙂

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir